KARBONHİDRAT ŞEKER BAĞIMLILIĞI

Karbonhidrat/Şeker Bağımlılık tedavisi:
Kişinin ihtiyaçlarına göre Biyofeedback terapilerinin amacı gıdalara karşı olabilen bağımlılıklara yönelik iştah kesme yöntemidir. Bu işlem kişide bağımlılık ve benzeri bir durum yaratan maddelere karşı uygulanan ve o maddeye özgü elektromanyetik frekansların vücuttan “silinmesi” olarak anlatılabilecek bir işlemdir. Yapılan işlem kısaca gıdalar üzerinden uygulanan bağımlılık terapisidir. Bu terapi KARBONHİDRAT grubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin yedikleri çok da büyük çaba sarfetmeden azalır.
Kişinin şeker ve şekerli gıdalara karşı bir bağımlılığı varsa aynı şekilde ŞEKER grubunun elektromanyetik frekansının vücuttan silinmesi işlemi yapılabilir.
Bu tedavi ile kişi bağımlı olduğu gruba karşı vücudundaki o yiyecek grubunun karşılığındaki frekans seviyesi silindiğinden iştahı azalır. O yiyecek grubuna karşı bağımlılığını kaybeder. Kilo vermesi kolaylaşır.
Kimlere uygulanabilir:
Şeker ve Karbonhidrat grubu yiyeceklere aşırı düşkünlüğü olanlar
Çikolata/Şeker/Tatlı krizi yaşayanlar
İnsülin direnci olanlar
Birçok yöntemi uygulayıp bir türlü kilo veremeyenler
Özellikle 100 kilonun üzerinde ya da vermesi gereken kilo 15-20 kilodan fazla olanlar
Metabolizma hızı düşük olanlar (Hipotiroidi, Kabızlık vb. şikayetleri olanlar) için güvenle kullanılabilir.

YÖNTEMİN YAN ETKİSİ VAR MIDIR? KİMLERE UYGULANAMAZ?
Biyofeedback terapilerinin bir yan etkisi yoktur. Sadece bağımlılık yaratan maddenin frekansı kişiden silinmektedir.
Ancak ufak dabir frekans olduğu için:
Kalp pili olanlar
Hamilelerde
Epilepsi rahatsızlığı olanlarda uygulamamaktayız

Karbonhidrat ve Şekerli gıdalara/Meyvelere olan aşırı düşkünlük insülin direncini ve beraberinde pekçok rahatsızlığı getirebilmektedir.

İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?
İnsülin direnci hepimizin duyduğu ancak belki de tam olarak ne olduğunu bilmediği bir durum…
İnsülin: pankreastan salınan ve kan şekerinin dengesini sağlayan bir hormondur. İnsülin direnci olması: İnsülin salınımı var ancak vücudumuzda etki edemiyor demektir. Yani insülin hormonunun yapması gereken fonksiyonlardan en temeli olan kan şekeri dengemizi sağlayamıyor demektir. Ancak İnsülin vücudumuzda sadece kan şekeri yönetimi değil, yağ yakmak, vücudumuzda protein yapmak gibi çok önemli görevleri de vardır.
Vücudumuzda İnsülin hormonu olduğu halde düzenli salgılanmaması demek: Yemek sonrası birden salgılandığı için kan şekerinin hızlıca düşmesine sebep olabilir. İnsülin direnci olan kişiler sürekli hipoglisemi yaşadıkları için bu durum sürekli kilo almak, vücutta yağ birikimi, adet düzensizlikleri gibi pek çok sorunu da beraberinde getirir. İnsülin direnci düzelmeden kişilerin kilo vermesi çok zordur. Basit bazı kan testleriyle tanı konularak kolayca tedavi edilebilir.

İnsülin direnci olması şeker hastalığı,kalp hastalıkları, tansiyon vb. kronik hastalıklar için ciddi bir risk faktörüdür.
İnsülin direnci ilk başta hafif kan şekeri dengesizliklerine yol açar ve vücudumuzdaki kontrol mekanizmaları bunu bir müddet kontrol edebilir. Kişi sadece kilo alma, ya da aşırı tatlı ihtiyacı gibi şikayetlerle bunu hissedebilir. Ancak bir müddet sonra kontrol edilemez hale gelmeye başlar. İşte şeker hastalığı da kan şekerimizin vücudumuzu kontrol edemediği durumun adıdır.

GIDA BAĞIMLILIĞINI SİLME TEDAVİSİ
Kilo verme amaçlı yapılan bu işlemde: kişide bağımlılık ve benzeri bir durum yaratan maddelere/yiyeceklere karşı uygulanan ve o maddeye özgü elektromanyetik frekansların vücuttan “silinmesi” olarak anlatılabilecek bir işlemdir. Yapılan işlem kısaca gıdalar üzerinden uygulanan bağımlılık terapisidir. Bu terapi KARBONHİDRAT gurubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin yedikleri çok da büyük çaba sarfetmeden, otomatikman azalır.
Kişinin şeker ve şekerli gıdalara karşı bir bağımlılığı varsa aynı şekilde ŞEKER grubunun elektromanyetik frekansının vücuttan silinmesi işlemi yapılabilir.
Bu tedavi ile kişi bağımlı olduğu gruba karşı vücudundaki o yiyecek grubunun karşılığındaki frekans seviyesi silindiğinden iştahı azalır. O yiyecek grubuna karşı bağımlılığını kaybeder. Kilo vermesi kolaylaşır.

TEDAVİYE HAZIRLIK:
Tedavisi öncesi BOL SU İÇMEYE başlamanız önemlidir.
Bu tedavi boyunca da bir detoks işlemi olacağından bol su içmeye en az
3 hafta devam edilmesi gerekmektedir.

UYGULAMA NASIL YAPILIR?
GIDA BAĞIMLILIĞINI SİLME TEDAVİSİ
Çoğunlukla 2 seanslık bir tedavi ile başlanır.
Tedaviler 45. dk sürer.
İlk tedaviden 4 gün sonra 45 dakikalık seansı daha yapılır.
Kişinin durumuna göre 2 seans yetebilir ya da verilmesi gereken kiloya göre devam edilebilir.
Tedavi sonrası bağımlılık olan gıdaya karşı iştah tamamen azalır. Ancak yine de bu tedaviye başladığımızda kişiden 3 hafta boyunca bağımlılık yaşadığı gıdayı hiçbir şekilde tüketmemesini istiyoruz.
Kişi bağımlı olduğu gıdayı iştahı olmasa da bir şekilde tekrar az da olsa tüketirse o rezonans seviyesini tekrar vücuduna aldığı için tekrar kürler gerekebilir.
Tedavi sonunda gördüklerimiz:
1) Kişiler bağımlı olduğu gıdaya karşı tamamen iştahsızlık, tadını ve kokusunu kötü algılama yaşayabilir
2) Bağımlı olduğu gıdayı eskiden yemeden duramazken seans sonunda kendini tutabilecek seviyede olabilir. Yani kişiye kontrol gücü verir.
Her iki durumda da seans sonrası kişide detoks etkisi de olacağı için kilo verme ve diyete uyma kolaylaşacaktır.

Uzm.Dr. Ebru Akçakanat
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı (Akupunktur/Tamamlayıcı Tıp uygulamaları)

Yasal Uyarı

BU SİTE KİŞİLERİ BİLGİLENDİRMEK AMACI İLE HAZIRLANMIŞTIR. SAĞLIK HİZMETİ VERMEMEKTEDİR. SİTEDEKİ BİLGİLER HİÇBİR ŞEKİLDE HASTALIKLARIN TANI VE TEDAVİSİNDE KULLANILMAMALIDIR. SİTE İÇERİĞİNİN BU ŞEKİLDE TANI VE TEDAVİ AMACI İLE KULLANIMINDAN DOĞACAK TÜM SORUMLULUK ZİYARETÇİYE AİTTİR. SİTE İÇERİĞİ Uzm. Dr. Ebru AKÇAKANAT tarafından yazılmış, kendi yöntemleri içermektedir. Bu site bilgilerinin birebir kopyalanması YASAL OLARAK SUÇTUR.

Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu uyarıları kabul etmiş sayılır. Tıpta aynı hastalık/rahatsızlık için farklı yöntemler kullanılabilir. Uygulanılan yöntemler ve tedavi şekilleri ile ilgili sonuçlar; kişinin durumuna, rahatsızlığının sürecine, yaşına, tedavi uyumuna vb. gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Dolayısı ile hiçbir hastalık tedavisi için tıp bilgilerimiz gereği de sonuç garantisi verilemez. Siteden alınan her bilginin mutlaka doktorunuza danışarak kullanılması gerekmektedir.

“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”